Ermeni müzisyen Djivan Gasparyan ile Yavuz Bingöl, 1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle bu akşam Harbiye Açıkhava’da beraber konser verecek.
Şarkılarını barış ve kardeşlik için söyleyeceklerini belirten Bingöl, “Benim sanat yaşamımda 20′nci yılım, Gasparyan’ın ise 70′inci… Dede-torun konser vereceğiz” dedi.
Bu akşam, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Harbiye Açıkhava’da konser verecek olan Ermeni efsane müzisyen Djivan Gasparyan ile Yavuz Bingöl, Kelebek’e konuştu. Gasparyan, anılara daldı Stalin’e verdiği konseri anlattı. Yavuz Bingöl, “Sanat yaşamımda 20. yılım, Gasparyan’ın ise 70. yılı. Dede-torun konser vereceğiz.” dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde İstanbul’da konser vereceksiniz. Ne hissediyorsunuz?
- Djivan Gasparyan: Böyle anlamlı bir konsere katılmaktan dolayı çok mutluyum. Ben zaten yıllarca halkların kardeşliği ve barış için müzik yaptım. Ve hiçbir zaman ulusların arasına her hangi bir ayırım koymadım.
n Yavuz Bey, Gasparyan hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
- Yavuz Bingöl: Gasparyan yıllardır bildiğim, takip ettiğim büyük bir usta. Kendisinin anlattığı gibi hayat felsefesini müziğe yansıtıyor ama bunu yaparken politikadan ve siyasetten uzak duruyor. Müziğin evrenselliğine inanan bir insan olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde onunla aynı sahneyi paylaşacak olmaktan dolayı gurur duyuyorum.
n Sayın Gasparyan, kaç yaşındasınız?
- D. Gasparyan: 80 yaşındayım ama yaşsızım diyelim (gülüyor)
- Y. Bingöl: “Fuad” adlı albümünüz dinledim, çok güzeldi.
- D. Gasparyan: Evet, “Fuad” başarılı bir albümdü. 100’ün üzerinde albümüm var, bazen karıştırıyorum.
n Kaçıncı yılındasınız sanat hayatınızda?
- D. Gasparyan: 70 yıldır müziğin içindeyim, profesyonel anlamda ise 62 yıl oldu. 18 yaşını baz alıyorum profesyonel olarak çünkü o yaşta Stalin için çaldım. O zaman zaten adım tanındı ve profesyonel oldum.
- Y. Bingöl: Stalin için çaldığı geceyi sayın Gasparyan ile konuşmuştuk. Stalin, kendisine saat hediye etmiş ama Gasparyan parası olmadığı için saati satıp bira ve yemek almış.
n Öyle mi?
- D. Gasparyan: Evet, tarihte Stalin’in benden başka bir müzisyene böyle bir hediye verdiği görülmemiştir. Herhalde Stalin, Sayat Nova’yı çok seviyordu. Sayat Nova da Gürcü Ermenisi’ydi. Nova’nın bir parçasını çalmıştım, Stalin’in her zamanki gibi piposu elindeydi ve şarap kadehi yanındaydı. Biraz korkak bakış attım kendisine. Çünkü Kremlin Sarayı’ndaki şeref locasıyla sahne arasında ancak 5 metre mesafe vardı. Çalıp bitirdiğimde neden olduğunu ben de bilmiyorum sahneyi bırakıp kapıya doğru kaçtım. Programa ara verildiğinde Stalin, beni buldurup odasına getirtti. Acayip korkmuştum. Kendi imzasıyla Stalin’den Gasparyan’a diye yazılmış bir kutuda bana saat hediye etti.
n Siz de gidip Stalin’in hediyesini satınız, olacak iş mi şimdi bu?
- D. Gasparyan: O zamanlar fazla bir şeyden anlamıyordum ve param da yoktu.
n Konserde hangi parçaları birlikte icra edeceksiniz?
- Y. Bingöl: “Kara Tren” ve “Sarı Gelin”i seslendireceğiz. Tabii Gasparyan, klasikleşmiş eserlerini de seslendirecek.
n Yavuz Bey, sizin sanat yaşamınızda kaçıncı yılınız?
- Y. Bingöl: Benim 20. yılım oluyor, Gasparyan’ın ise 70. yılı. Burada dede-torun konser vereceğiz. Çok heyecanlıyım.
Peter Gabriel, Lionel Richie, Michael Brook, Hans Zimmer gibi tanınmış müzisyenlerle çalışan, “Ronin”, “Gladyatör” gibi önemli filmlere müzikler yapan, eski S.S.C.B’nin lideri Stalin’in en sevdiği müzisyenlerden biri olan Djivan Gasparyan’ın 100’ün üzerinde albümü var.